1-2İsa bütün bunları anlattıktan sonra öğrencilerine şöyle
dedi: «Biliyorsunuz, iki gün sonra Fısıh bayramıdır, ve İnsanoğlu
çarmıha gerilmek üzere ele verilecek.»
3Bu sırada başkâhinler ve halkın ihtiyarları, Kayafa adındaki
başkâhinin sarayında toplandılar. 4İsa'yı hileyle tutuklayıp
öldürmek için düzen kurdular. 5Ama, `Bayramda olmasın ki, halk
arasında kargaşalık çıkmasın' diyorlardı.
6-7İsa Beytanya'da cüzamlı Simun'un evindeyken, yanına bir
kadın geldi. Kadın, kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli,
hoş kokulu bir yağ getirmişti. İsa sofrada otururken, kadın yağı
O'nun başından aşağı döktü.
8Öğrenciler bunu görünce kızdılar. «Nedir bu savurganlık?»
dediler. 9«Bu yağ pahalıya satılabilir, parası yoksullara
verilebilirdi.»
10Söylenenleri fark eden İsa, öğrencilerine, «Kadını neden
üzüyorsunuz?» dedi. «Benim için güzel bir şey yaptı. 11Yoksullar
her zaman aranızdadır, ama ben her zaman aranızda olmayacağım.
12Kadın bu hoş kokulu yağı, beni gömülmeye hazırlamak için
bedenimin üzerine boşalttı. 13Size doğrusunu söyleyeyim, bu müjde
dünyanın her neresinde duyurulursa, bu kadının yaptığı da onun
anılması için anlatılacak.»
14-15O sırada Onikilerden biri - adı Yahuda İskariyot olanı - başkâhinlere giderek, «O'nu ele verirsem bana ne verirsiniz?» dedi. Otuz gümüş tartıp ona verdiler. 16Yahuda o andan itibaren İsa'yı ele vermek için fırsat kollamaya başladı.
17Mayasız Ekmek bayramının ilk günü öğrenciler İsa'nın yanına
gelerek, «Fısıh yemeğini yemen için nerede hazırlık yapmamızı
istersin?» diye sordular.
18İsa onlara, «Kente varıp o adamın evine gidin» dedi. «Ona
şöyle deyin: `Öğretmen diyor ki, zamanım yaklaştı. Fısıh
bayramını, öğrencilerimle birlikte senin evinde kutlayacağım.'»
19Öğrenciler, İsa'nın buyruğunu yerine getirerek Fısıh yemeği
için hazırlık yaptılar.
20Akşam olunca İsa on iki öğrencisiyle yemeğe oturdu. 21Yemek
yerlerken, «Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri beni ele
verecek» dedi.
22Bu söz onları kedere boğdu. Teker teker, «Rab, beni demek
istemedin ya?» diye sormaya başladılar.
23O da, «Beni ele verecek olan» dedi, «elindeki ekmeği benimle
birlikte sahana batırandır. 24İnsanoğlu, kendisi için yazılmış
olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu'nu ele verenin vay haline! O
adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu.»
25O'nu ele verecek olan Yahuda, «Rabbî, yoksa beni mi demek
istedin?» diye sordu.
İsa ona, «Söylediğin gibidir» karşılığını verdi.
26Yemek sırasında İsa eline ekmek aldı, şükran duasını yapıp
ekmeği böldü ve öğrencilerine verdi. «Alın, yiyin» dedi, «bu
benim bedenimdir.» 27Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu
öğrencilerine vererek, «Hepiniz bundan için» dedi. 28«Çünkü bu
benim kanımdır, günahların bağışlanması için birçokları uğrunaakıtılan antlaşma kanıdır. 29Size şunu söyleyeyim, Babamın
egemenliğinde sizinle birlikte tazesini içeceğim o güne dek,
asmanın bu ürününden bir daha içmeyeceğim.»
30Bir ilahi söyledikten sonra dışarı çıkıp Zeytin dağına doğru
gittiler.
31Bu arada İsa öğrencilerine, «Bu gece hepiniz benden ötürü sendeleyip düşeceksiniz» dedi. «Çünkü şöyle yazılmıştır:
`Çobanı vuracağım,
sürüdeki koyunlar da darmadağın olacak.'
32Ama ben dirildikten sonra sizden önce Celile'ye gideceğim.»
33Petrus O'na, «Herkes senden ötürü sendeleyip düşse de, ben
asla düşmem» dedi.
34«Sana doğrusunu söyleyeyim» dedi İsa, «bu gece horoz ötmeden
sen beni üç kez inkâr edeceksin.»
35Petrus, «Seninle birlikte ölmem bile gerekse, seni asla inkâr
etmem» dedi. Öğrencilerin hepsi de aynı şeyi söyledi.
36Sonra İsa öğrencileriyle birlikte Getsemani denen bir yere
geldi. Öğrencilerine, «Ben şuraya gidip dua edeceğim, siz burada
oturun» dedi. 37Petrus ile Zebedi'nin iki oğlunu yanına aldı.
Kederlenmeye ve ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. 38Onlara,
«Yüreğim ölüm derecesinde kederli» dedi. «Burada kalın, benimle
birlikte uyanık durun.»
39Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı.
«Baba» dedi, «mümkünse bu kâse
benden uzaklaştırılsın. Yine de
benim değil, senin istediğin olsun.»
40Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrus'a,
«Demek ki benimle birlikte bir saat uyanık kalamadınız!» dedi.
41«Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir,
ama beden güçsüzdür.»
42İsa ikinci kez uzaklaşıp dua etti. «Baba» dedi, «eğer ben
içmeden bu kâsenin uzaklaştırılması mümkün değilse, senin
istediğin olsun.»
43Geri geldiğinde öğrencilerini yine uyumuş buldu. Onların göz
kapaklarına bir ağırlık çökmüştü. 44Onları bırakıp tekrar
uzaklaştı, yine aynı sözlerle üçüncü kez dua etti.
45Sonra öğrencilerin yanına dönerek, «Hâlâ uyuyor, dinleniyor
musunuz?» dedi. «İşte saat yaklaştı, İnsanoğlu günahkârların
eline veriliyor. 46Kalkın, gidelim. İşte beni ele veren geldi!»
47İsa daha konuşurken, Onikilerden biri olan Yahuda geldi.
Yanında, başkâhinlerle halkın ihtiyarları tarafından gönderilmişkılıçlı sopalı büyük bir kalabalık vardı. 48İsa'yı ele veren
Yahuda, «Kimi öpersem, İsa O'dur, O'nu tutuklayın» diye onlarla
sözleşmişti. 49Dosdoğru İsa'ya gidip, «Selam, Rabbî!» diyerek
O'nu öptü.
50İsa ona, «Arkadaş, bunun için mi geldin?» dedi. Bunun üzerine
adamlar yaklaştı, İsa'yı yakalayıp tutukladılar. 51İsa'yla
birlikte olanlardan biri, ani bir hareketle kılıcını çekti,
başkâhinin kölesine vurup kulağını uçurdu. 52O zaman İsa ona,
«Kılıcını yerine koy!» dedi. «Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla
ölecek. 53Yoksa Babamdan yardım isteyemez miyim sanıyorsun?
İstesem, hemen şu an bana on iki tümenden fazla melek gönderir.
54Ama böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar o zaman
nasıl yerine gelir?»
55Bundan sonra İsa kalabalığa dönüp şöyle seslendi: «Bir
haydudun peşindeymiş gibi beni kılıç ve sopalarla mı yakalamaya
geldiniz? Her gün tapınakta oturup ders veriyordum, beni
tutuklamadınız. 56Ama bütün bunlar, peygamberlerin yazdıkları
yerine gelsin diye oldu.» O zaman öğrencilerin hepsi O'nu bırakıp
kaçtı.
57İsa'yı tutuklayanlar, O'nu başkâhin Kayafa'ya götürdüler. Din
bilginleriyle ihtiyarlar da orada toplanmışlardı. 58Petrus,
İsa'yı uzaktan, ta başkâhinin avlusuna kadar izledi. Sonucu
görmek için içeri girip nöbetçilerin yanına oturdu.
59Başkâhinlerle Yüksek Kurul'un tamamı, İsa'yı ölüm cezasına
çarptırmak için kendisine karşı yalancı tanıklar arıyorlardı. 60-61Ortaya birçok yalancı tanık çıktığı halde, aradıklarını
bulamadılar. Sonunda ortaya çıkan iki kişi şöyle dediler: «Bu
adam, `Ben Tanrı'nın tapınağını yıkıp üç günde yeniden
kurabilirim' dedi.»
62Başkâhin ayağa kalkıp İsa'ya, «Hiç cevap vermeyecek misin?»
dedi. «Nedir bunların sana karşı ettiği bu tanıklıklar?» 63İsa
susmaya devam etti. Başkâhin ise O'na, «Yaşayan Tanrı adına sana
yemin ettiriyorum, söyle bize, Tanrı'nın Oğlu Mesih sen misin?»
dedi.
64İsa, «Söylediğin gibidir» karşılığını verdi. «Üstelik size
şunu söyleyeyim, bundan sonra İnsanoğlu'nun, kudretli Olan'ın
sağında oturduğunu ve göğün bulutları üzerinde geldiğini
göreceksiniz.»
65Bunun üzerine başkâhin giysilerini yırtarak, «Tanrı'ya
küfretti!» dedi. «Artık tanıklara ne ihtiyacımız var? İşte küfürü
işittiniz. 66Buna ne diyorsunuz?»
«Ölümü hak etti!» diye cevap verdiler.
67-68Bunun üzerine İsa'nın yüzüne tükürüp O'nu yumrukladılar.
Bazıları da O'nu tokatlayıp, «Ey Mesih, peygamberliğini göster
bakalım, sana vuran kim?» dediler.
69Petrus ise dışarıda, avluda oturuyordu. Bir hizmetçi kızyanına gelip, «Sen de Celileli İsa'yla birlikteydin» dedi.
70Ama Petrus bunu herkesin önünde inkâr ederek şöyle dedi:
«Senin neden söz ettiğini anlamıyorum.»
71Sonra avlu kapısının önüne çıktı. Onu gören başka bir
hizmetçi kız orada bulunanlara, «Bu adam Nasıralı İsa'yla
birlikteydi» dedi.
72Petrus yemin ederek, «Ben o adamı tanımıyorum» diye yine
inkâr etti.
73Orada duranlar az sonra Petrus'a yaklaşıp, «Gerçekten sen de
onlardansın. Lehçen seni ele veriyor» dediler.
74Petrus kendine lanet okuyup yemin ederek, «O adamı
tanımıyorum!» dedi.
Tam o anda horoz öttü. 75Petrus, İsa'nın, «Horoz ötmeden sen
beni üç kez inkâr edeceksin» dediğini hatırladı ve dışarı çıkıp
acı acı ağladı.