8. Bölüm, Tanrı'dan Yuhanna'ya gelen esinleme
9. Bölüm
Beşinci melek borazanını çaldı. Gökten yere düşmüş bir yıldız
gördüm. Dipsiz derinliklere inen kuyunun anahtarı ona verildi.
2Dipsiz derinliklerin kuyusunu açınca, kuyudan büyük bir ocağın
dumanı gibi bir duman çıktı. Kuyunun dumanından güneş ve hava
karardı. 3Dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler yağdı. Bunlara,
yeryüzünün akreplerindeki güce benzer bir güç verilmişti.
4Çekirgelere, yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca
değil de, yalnız alınlarında Tanrı'nın mührü bulunmayan insanlara
ıstırap vermeleri buyruldu. 5Bu insanları öldürmelerine değil, beş
ay süreyle işkence etmelerine izin verildi. Yaptıkları işkence, bir
akrebin insanı soktuğu zaman verdiği acıya benziyordu. 6O günlerde
insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler,
ama ölüm onlardan hep kaçacak.
7Çekirgelerin görünüşü, savaşa hazırlanmış atlara benziyordu.
Başlarında altın taçlara benzer başlıklar vardı. Yüzleri ise insan
yüzleri gibiydi. 8Saçları kadın saçına, dişleri aslan dişine
benziyordu. 9Demirden yapılmış zırhlara benzeyen göğüs zırhları
vardı. Kanatlarının sesi, savaşa koşan çok sayıda atlı arabanın
sesine benziyordu. 10Akreplerinkine benzer kuyrukları ve iğneleri
vardı. Kuyruklarında, insanlara beş ay ıstırap verecek bir güce
sahiptiler. 11Başlarında kral olarak dipsiz derinliklerin meleği
vardı. Bu meleğin İbranice adı Abadon, Grekçe adı ise Apolyon'dur.[ç]
12Birinci `vay' geçti, işte bundan sonra iki `vay' daha geliyor.
13Altıncı melek borazanını çaldı. Tanrı'nın önündeki altın
sunağın dört boynuzundan bir ses işittim. 14Ses, elinde borazan olan
altıncı meleğe, «Büyük Fırat nehrinin yanında bağlı duran dört
meleği çöz» dedi. 15Tam o saat, o gün, o ay ve o yıl için hazır
tutulan dört melek, insanların üçte birini öldürmek üzere çözüldü.
16Bunların atlı ordularının sayısı iki yüz milyondu, sayılarını
duydum. 17Görümümde atları ve atlara binmiş olanları gördüm.
Atlılar, ateş, gök yakut ve kükürt renginde göğüs zırhları
kuşanmıştı. Atların başları, aslan başına benziyordu. Ağızlarındanateş, duman ve kükürt fışkırıyordu. 18İnsanların üçte biri bunların
ağzından fışkıran ateş, duman ve kükürtten, bu üç beladan öldü.
19Atların gücü ağızlarında ve kuyruklarındadır. Yılana benzeyen
kuyruklarının başları vardır ve bunlarla ıstırap verirler.
20Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar,
kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere
ve göremeyen, işitemeyen ve yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş ve
tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler. 21Adam öldürmekten, büyü
yapmaktan, cinsel ahlaksızlık ve hırsızlıklarından da tövbe
etmediler.
10. Bölüm, Tanrı'dan Yuhanna'ya gelen esinleme